Sosyal Medya

Güncel

MumbucÂ’da ÅŸimdi ne olacak?

ABD’nin desteklediği PYD öncülüğündeki gruplar, Mumbuc’un kontrolünü ele geçirdi. ABD’li yetkililer, şehirde PYD’nin kalmayacağına yönelik Ankara’ya verilen sözün tutulacağını vurguluyor. Bundan sonrası için kurulan Mumbuc İdari Konseyi, çoğunlukla Arap aşiret liderlerinden oluşuyor.



Ä°ki buçuk aydan beri devam eden çatışmalar bitti, ABD bombardımanının da güçlü desteÄŸiyle Mumbuc artık tamamen Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolünde. Åžehirde kalan son IŞİD mensupları da yaklaşık 500 sivili canlı kalkan olarak kullandı ve Türkiye sınırındaki Cerablus’a kaçtı.

ABD’nin desteklediÄŸi, PKK’nın Suriye kolu PYD ve silahlı kanadı YPG öncülüğünde kurulan Suriye Demokratik Güçleri’nin hedefi, Rakka’dan Türkiye sınırına giden yolu kapatmaktı. Yol Mumbuc’un kontrolünün alınmasıyla önemli ölçüde kapanmış oldu.

Şimdi önemli olan, bundan sonra ne olacağı...

PYD'nin başını çektiği SDG'den oluşan askeri birliklerin şehrin IŞİD'den temizlenmesinin ardından kontrolü ele alması, etnik yapı sebebiyle zor görünüyor. Türkiye de, sınırına çok yakın bu şehirde SDG kontrolüne karşı çıkıyor. Bu sebeple Nisan ayında, Araplar ve Türkmenlerin de katıldığı Mumbuc Askeri Konseyi oluşturuldu.

Türk yetkililerin Al Jazeera’ye verdiÄŸi bilgiye göre konseyin Arap komutanları operasyonun hemen öncesinde, Nisan ayında Ä°ncirlik’te Türk yetkililerle görüşmüştü. Bu görüşmede Amerikalı yetkililer Ankara’ya, Mumbuc’un alınmasından sonra kasabada SDG’nin kalmayacağının sözünü vermiÅŸti.

2 Haziran'da Nairobi'de Kenya Cumhurbaşkanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında bir gazetecinin konuyla ilgili sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan da, savaşçılarının çoğunun Araplardan oluştuğunu söylemişti:

"Suriye Demokratik Güçleri olarak ifade edilen bu güçlerin içerisinde yaklaşık 450 kadar YPG var, bunun dışında 2 bin 500 civarında Araplardan var. Toplamda yaklaşık 3 bin kişi bu operasyonun içinde yer alıyor. Söylenen de şudur: 'YPG, Münbiç'te daha çok lojistik bir güç teşkil edecek, asıl gücü Araplar oluşturacak.' Söylenen bize bu olmuştur. Biz bu süreç içerisinde de ne yapıldığını, ne edildiğini zaten kendi istihbarat ağımızla ve komuta kademeleriyle takip ediyoruz, göreceğiz."

Polis gücü, Mumbuc İdari Konseyi tarafından oluşturulacak

Al Jazeera’ye konuÅŸan Amerikalı diplomatik kaynaklar, ABD’nin Türkiye’ye verdiÄŸi sözü tutacağını, ÅŸehrin yönetiminde Kürt veya Arap kotası olmayacağını söyledi. 'Washington’ın bölgeyi YPG üzerinden kontrol etmeyeceÄŸini' ifade etti.

Operasyon sırasında oluÅŸturulan Mumbuc Ä°dari Konseyi, ÅŸu andan itibaren devrede olacak. PYD’li kaynakların Al Jazeera’ye verdiÄŸi bilgiye göre Konsey, çoÄŸunlukla bölgedeki aÅŸiret liderlerinden oluÅŸuyor. ÇoÄŸunluÄŸu Arap olan bu aÅŸiret liderlerinin yanında az sayıda Kürt, Türkmen, bir Çerkes ve bir de Ermeni isim var.

Yine PYD’li kaynaklara göre kentteki polis gücü de Mumbuc Ä°dari Konseyi tarafından yeni bir isimle oluÅŸturulacak. Bu noktada SDG’nin ne kadar etkili olacağı, polis gücünün kurulmasının ardından ÅŸehirden ne zaman çıkacağı henüz netleÅŸmedi.

Bir sonraki hedef neresi?

Nihai hedef Rakka’nın IŞİD’den temizlenmesi olsa da, PYD’li kaynakların ve ABD’li diplomatik kaynağın verdiÄŸi bilgiye göre Amerikalı askeri danışmanlar öncesinde Rakka’ya giden yolların kapanması gerektiÄŸi görüşünde.

Rakka’ya giden yolun kapanması için de bir sonraki hedef, ÅŸehrin batısındaki El Bab. SDG’nin Mumbuc’un batısında bulunduÄŸu cephe ile El Bab’ın arası 17 kilometre.

PYD kaynaklarına göre YPG, Türkiye sınırındaki Cerablus’a ilerlemek istese de hem Ankara’nın sınırında PYD’yi görmek istemediÄŸi için itirazı, hem Washington’un hedeflerinin baÅŸka olması sebebiyle ÅŸimdilik böyle bir plan yok.

Mumbuc’daki SDG kaynaklarının verdiÄŸi ilgiye göre El Bab için de hazırlıklar baÅŸladı. El Bab Ä°dari Konseyi kuruldu. El Bab’ın ÅŸehir merkezinde neredeyse hiç Kürt yaÅŸamıyor. Kasabanın çevresindeki Kürt köylerinin nüfusu da az. Bu sebeple El Bab Ä°dari Konseyi’ndeki Kürtlerin sayısı da sınırlı. SDG henüz bölgeye gitmese de aÅŸiretlerin oluÅŸturduÄŸu milis gruplar bölgede zaman zaman IŞİD’e karşı çatışıyor.

Bu kasaba için de Ankara ile Washington, SDG’nin IŞİD sonrası bölgede kalmayacağı üzerinde anlaÅŸma saÄŸladı.

ABD ile PYD gerginliÄŸi

Ankara ile Washington’ın arası, uzunca bir süredir PYD’ye verilen destekten dolayı gergin. Türk yetkililer Suriye sahasında PYD’ye verilen desteÄŸi en sert ÅŸekilde eleÅŸtirirken ve örgütün PKK’dan bir farkı olmadığını söylerken Washington, PYD’yi terör örgütü olarak görmediÄŸini tekrar ediyor ve IŞİD’e karşı savaÅŸtığı için hava bombardımanıyla destek verdiÄŸini belirtiyor.

Tüm bu gerginliÄŸe raÄŸmen Pentagon’dan Mumbuc sonrası Rakka’da da SDG ile birlikte savaÅŸacakları, Mumbuc’un bir deneyim olduÄŸu açıklamaları geliyor.

Son olarak ABD’nin BaÄŸdat’taki güçlerinin komutanlarından General Sean MacFarland, 11 AÄŸustos’ta Pentagon’daki gazetecilerin sorularını telekonferans yöntemiyle yanıtladı. SDG’nin Mumbuc’da çok güçlü olduÄŸunu ve Rakka civarında IŞİD’le savaÅŸacak kapasitesi olduÄŸunu söyledi:

“Onlarca savaşçılarını kaybettiler, yüzlercesi de yaralandı. Ama aynı zamanda iki binden fazla düşman da öldürüldü. Yani oldukça iyi bir savaÅŸ gücü oldular. Åžu ana kadar ellerindeki malzeme Mumbuc için yeterli oldu. Rakka için neye ihtiyaçları olduÄŸuna da bakacağız.”

Al Jazeera’ye konuÅŸan Amerikalı diplomatik kaynak, Türkiye'nin hassasiyetlerine önem verdiklerini söylese de “PYD sahada IŞİD’e karşı etkili ÅŸekilde savaÅŸmaya devam ettikçe ve Türkiye’de doÄŸrudan bir saldırıya karışmadıkça, ABD onu desteklemeye devam edecek ve terör örgütü olarak adlandırmayacak” ifadelerini kullandı.

Mumbuc, Ocak 2014’ten bu yana IŞİD kontrolündeydi

Halep vilayetine bağlı Mumbuc şehri Suriye'de savaş başlamadan önce ülkenin en gelişmiş yerlerinden biriydi. Yaklaşık 100 bin nüfusun çoğunluğu Sünni Araplardan ve ve daha az sayıdaki Sünni Türkmenlerden oluşuyor. Nüfusun yüzde 7'si Kürt. Savaş boyunca şehirden kaçışlar olduğu için nüfusun azaldı ancak güncel kesin bilgilere ulaşmak mümkün olmasa da, oranların değişmediği tahmin ediliyor.

Mumbuc, çoğunlukla kırsal bölgelerde yerleşimin olduğu ve aşiret liderlerinin geleneksel olarak bölgesel politikayı belirlediği bir şehirdi. Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu bölgeler arasında Mumbuc en liberal şehirlerden biriydi. Kadınların sosyal hayata katılımı ve farklı etnik kimlik ve mezheplere dâhil grupların bir arada yaşamı, bu gruplar arasında sık görülen evlilikler açısından Halep'in diğer bölgelerine göre daha farklı bir kültüre sahipti. İç savaş boyunca da bu özelliğini büyük oranda korudu.

Özgür Suriye Ordusu'na katılmamakla birlikte, Mumbuc'daki Kürt, Türkmen ve Arap aşiretler rejime karşı birleşerek 2013'te şehrin yönetimini devraldı. Ancak güçlü askeri birliklere sahip değillerdi. 2014 Ocak'ta IŞİD şehrin kontrolünü ele geçirdi. IŞİD bölgede güçlü olan aşiretlerden destek görmediği için, şehrin etrafındaki hendeklerinde ve korunaklı binalarda üslendi. Bu sırada Mumbuc'daki aşiretlerden IŞİD'e ciddi bir tepki vardı, şehir merkezinde yürüyüşler düzenlendi. Hareketin büyümesinden korkan IŞİD, kaçırdığı bazı gençleri ve aşiret ileri gelenlerini öldürdü. Kaçışlar bu olaylardan sonra artmıştı.

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.